Türkçe eklemeli (sondan eklemeli) bir dildir. Türkçede değişmez kökler, onlardan türetilen gövdeler ve kök ve gövdelere eklenen yapım ve çekim ekleri vardır.
Dilimizi kullanışlı hâle getiren; aynı kelimelerle farklı anlamlar ifade edilmesini, kelime haznesinin genişlemesini sağlayan, eklerdir.
EK
Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen seslere/hecelere ek denir.
Kelimelere cümlede görev yüklenirken ve onlardan yeni kelimeler türetilirken öncelik yapım eklerinindir. Yapım eklerinin üzerine çekim ekleri gelir. Ama bir iki ek haricinde çekim ekinin üzerine yapım eki getirilemez.
Ekler kendilerinden önceki kelimelere bitişik yazılır. Yalnız, "mİ" soru eki her zaman ayrı yazılır; "ek-fiil"in kendisi, yani "i-(mek)" de ayrı ya da bitişik yazılabilir. Zaten ek-fiil bitişik yazıldığında düşer, sadece zaman eki kalır:
mİ: Gelmedi mi?
i(mek): Gelecek idi, gelecekti
Ekler yapım ve çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır. Yapım ekleri anlam; çekim ekleri de görev belirler.
I. ÇEKİM EKLERİ
Kelimelerin çekimlenerek değişik yerlerde ve görevlerde kullanılmasını sağlayan eklere çekim eki denir.
Çekim ekleri, kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, kelimelerin cümlede görev almasını, hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirtir. Kısaca çekim ekleri kelimelerin cümle içerisinde kullanılmasını sağlar.
Kök veya gövde hâlindeki kelimeler ancak çekim eklerini alarak diğer kelimelere bağlanır, zaman ve şahıs anlamı kazanır.
"Kardeş kitap yer sor."
Bu kelime dizisi bu hâliyle ancak bir kelime yığınıdır. Bir maksat, duygu, fikir, haber, bilgi ifade etmez. Ancak "bu kelimelerle ne söylenmek istenebilir", sorusundan hareketle bir şeyler uydurulabilir ki bu yolla bu kelimelerin ne için söylendiği kesin olarak bilinemez.
Öyleyse bu kelime yığınını anlaşılır hâle getirmek için çekim eklerine ihtiyaç vardır. Çeşitli çekim ekleriyle bu kelimelerden anlamlı cümleler çıkarabiliriz:
"Kardeşine kitabın yerini sor."
"Kardeşimden kitapların yerini soracağım."
"Kardeşin kitabının yerini sordu."
Çekim ekleri eklendiği kelimenin anlamını değiştirmez. Çekim ekleri yeni kelimeler türetmeye yarayan ekler değildir; yani bu ekler kelimenin anlam ve türlerini değiştirmeyen eklerdir. Yukarıdaki örnekte değişik çekimlere rağmen kelimelerin anlamlarının değişmediği görülür.
Çekim ekleri getirildikleri kelimenin türüne göre ikiye ayrılır:
İsim çekim ekleri ve Fiil çekim ekleri
A. İSİM ÇEKİM EKLERİ
İsimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onları diğer isimlere, edatlara, fiillere bağlayan; cümle içindeki görevlerini belirleyen, ait oldukları kişileri belirten ve isimlerin çeşitli durumlarını bildiren eklerdir.
Yağmur hafiften yağıyor.
Ben onu yakından tanırım.
Üstünlük, karşılaştırma bildirir:
Kıldan ince
baldan tatlı
Erzurum'dan soğuk şehir yok.
Bundan iyisi bulunmaz.
Bütünün parçasını, bütünden ayrılmayı ifade eder:
Verilen pastadan bir dilim yedi.
Soruların cevabını sözlerimden çıkaracaksınız.
Canından can vermek istiyordu.
İsimleri edatlara bağlayarak edat grubu ve edat tümleci oluşturur:
Akşamdan beri seni arıyoruz.
Yemekten sonra çayı nerede içeceğiz?
Sebep bildirir:
Soğuktan tir tir titriyordu.
Yorgunluktan uyuyuverdi.
İsim tamlamalarında tamlayan ekinin (-in) yerine kullanılır:
Geçen gün öğrencilerden biri yanıma geldi.
Bu ürünlerden hangisini istediğinizi söyleyin.
Yapım eki özelliği kazanarak eklendiği kelimeyi sıfat yapar:
Sıradan insanlarla düşüp kalkma diyordu.
Sudan sebeplerle buradan ayrılıp gitti.
Toptan satış
Uzaktan akraba
En içten duygular
İkilemeler kurar:
Zavallı çocuk günden güne eriyor.
Baştan başa bizim bu topraklar.
Durumumuz yıldan yıla kötüye gidiyor.
Dünden bugüne ne değişti ki...
Varlıkların neden, hangi maddeden yapıldıklarını bildirir:
Üstüne yünden bir kazak almıştı.
Tahtadan kılıçlarla oynuyorlardı.
Ayı derisinden post; Rus'tan dost olmaz.
Zaman anlamlı kelimelere gelerek zaman anlamı katar:
Bu işi dünden halletmeliydik.
Yarın geceden yola çıkmayı düşünüyoruz.
e. -CE Eşitlik Hâl Eki
İsimlere ve isim soylu kelimelere eklenerek çeşitli anlamlar katar. Türkçe'nin işlek eklerinden biridir. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak kullanılır. Tür olarak da isim, sıfat ve zarf türetir.
ben-ce, okul-ca, yurt-ça, sert-çe...
Gibi, benzerlik anlamları katar:
Çocukça davranışları vardı.
İnsanca hareket etmeliyiz.
Yüklem yapar:
Onun davranışları çok zaman delicedir.
Bakımında, yönüyle anlamı katar:
O sizden kiloca biraz daha düşük.
Akılca birbirinizden farkınız yok.
Göre anlamı katar, edat gibi kullanılır:
Sence bu yaptığın doğru mu?
Bence bu doğru.
Çokluk, abartma anlamı katar:
Evinde yüzlerce kitabı var.
Zaman bildiren isimlere gelerek eşitlik, süresince, boyu anlamı katar:
Bu okulda yıllarca çalıştım dedi.
O gün sizi saatlerce bekledik.
Birliktelik, beraberlik anlamı katar:
Bu kararı sınıfça aldık.
Bugün milletçe sevinçliyiz.
Durum bildirir; zarf tümleci yapar:
Anlatılanları sessizce dinledi.
Düşüncelerini açıkça dile getirdi.
Elazığ'dan gizlice ayrıldık.
Küçültme, sınırlandırma anlamı katar:
Oralarda yaşlıca bir adam dolaşıyordu.
Fatih, büyükçe bir taşı alıp denize atıverdi.
f. -lE Vasıta Hâl Eki
"ile" edatı kaynaklıdır; "i" düşürülerek kullanılır.
Ünlüyle biten kelimelere eklenirken araya y kaynaştırma harfi girer:
Bu ek birinci tekil ve çoğul şahıs için "-İm" şeklindedir: ben-im, biz-im.
İsimleri isimlere bağlar:
Benim elim kanadı
Kitabın yaprağı yırtılmış.
Yalancının mumu...
Gözlüğün camı...
İsimleri, zamirleri ve sıfat-fiilleri edatlara bağlar:
Bunu senin için yaptım dedi.
İsimleri ve zamirleri fiillere bağlar:
Birincilik ödülü Atilla'nın oldu.
En güzel ve mutlu yıllar sizlerin olsun.
Not: "-dEn" eki tamlayan ekinin yerini tutabilir:
öğrencilerin bazıları>öğrencilerden bazıları
onların biri>onlardan biri
2. İYELİK EKLERİ
İsimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların sahiplerini, ait oldukları kişileri belirten eklerdir. Tamlayansız kullanıldıkları zaman bu eklere iyelik zamirleri de denir.
1. Aile anlamı katar; -gil ekinin yerine kullanılır, yapım eki görevinde olduğu için ayrılmadan yazılır
Yarın Ahmetlere gideceğiz.
İzmir'e, amcamlara/dedemlere/teyzemlere gideceğiz. (burada özel isme getirilmemiş.)
Aliler bize gelecekler.
2. Benzerleri anlamı katar, kesme işaretiyle ayırarak yazılır:
Bu millet nice Fatih'ler, Kemal'ler yetiştirecektir.
Bu topraklarda ne Çaldıran'lar, ne Ridaniye'ler yaşandı.
3. Aynı ismi taşıyanları belirtir:
Sınıftaki Ali'ler ayağa kalksın.
Hüseyin'lerin hepsi buraya gelsin.
4. Abartma anlamı katar:
Çalışmak için ta Almanya'lara gitti.
5. Topluluk kavramı bildirir:
Türkler, Yunanlar, Adanalılar, Konyalılar...
Bunların dışında:
-İkilemeler yapar:
Yıllar yılı bekledik.
-Abartma anlamı katar, bazen "bir" kelimesiyle birlikte bu anlamı verir:
Ateşler içinde kıvranıyordu.
O gün dünyalar benim olmuştu.
Valizler dolusu kitapları ne zaman almıştı.
Bir kumaşlar almış, görmelisiniz.
Bir bahçeler var, sözle anlatılmaz.
Bir zamanlar ne kadar şendik.
-Çoğul zamirlere getirilerek tekrar çoğul yapar:Bizler, sizler
-Saygı veya alay anlamı katar:
Dostumuz nedense bizi çağırmamışlar.
Müdür Bey döndüler mi?
-Her anlamı katar:
Akşamları erken yemek yeriz.
Sabahları geç kalkarım.